Kısıtlanan Kişi Evlenebilir mi? Aşkın Hukuka Çarptığı O Eğlenceli Nokta! Hadi dürüst olalım… Aşk dediğin bazen mantığı, bazen yasaları bile çiğner. Ancak konu “kısıtlı birinin evlenip evlenemeyeceği” olunca işler biraz daha ciddi, biraz daha komik hâle geliyor. Çünkü bir yanda kalp var “seviyorum” diyor, diğer yanda hukuk var “bir dakika, önce belgeleri görelim” diyor. Bugün bu konuyu, hafif bir tebessümle, bolca merakla ve biraz da “hukuki romantizm” sosuyla konuşacağız. Hazırsanız başlayalım. Önce Ne Demek Bu “Kısıtlı”? “Kısıtlı” kelimesi kulağa sanki internette engellenmiş hesap gibi gelse de, hukukta anlamı biraz farklı. Bir kişi akıl sağlığı, yaş, bağımlılık ya da başka bir…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bir Antropoloğun Gözünden: Cıncık Adana Ne Demek? Kültür, insanın kendini anlatma biçimidir; kimi zaman bir sözde, kimi zaman bir jestte, kimi zamansa bir tabakta hayat bulur. Bir antropolog olarak Anadolu’nun renkli dokusuna her adım attığınızda, sizi selamlayan yeni bir kelimeyle karşılaşırsınız. “Cıncık Adana” da bu kelimelerden biridir — kulağa neşeli gelir, yerel bir ruh taşır, ama anlamı yalnızca sözcüklerde değil, onu söyleyen insanların yaşam biçimlerinde saklıdır. Bu yazıda “Cıncık Adana ne demek?” sorusunu yalnızca dilsel düzlemde değil; ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlik kavramlarıyla birlikte antropolojik olarak ele alacağız. Çünkü bir kelime, aslında bir halkın aynasıdır. “Cıncık Adana”: Yerel Dilin…
Yorum BırakKAP Neden Önemli? Bir Hikâyenin İçinde Saklı Cevap Bazen bir sorunun cevabını bulmak için kitaplara değil, hayatın içinden geçen hikâyelere bakmamız gerekir. Bugün size, “KAP neden önemli?” sorusunu cevaplarken, sadece bir kavramı değil, insanların iç dünyalarını da keşfedeceğiniz bir hikâye anlatmak istiyorum. Bu hikâyede kahramanlarımız, çözüm arayan stratejik bir adam ve kalplere dokunan empatik bir kadın… Onların yolları kesiştiğinde, KAP’ın neden bu kadar hayati olduğunu hep birlikte anlayacağız. Bir Başlangıcın Hikâyesi: Arda ve Elif Arda, hayatı boyunca her şeyi planlı yaşamış, rakamlarla düşünen, çözüm odaklı bir adamdı. Ona göre her sorunun bir cevabı, her çıkmazın bir stratejisi vardı. Yıllardır bir…
Yorum BırakKantar Kütle mi Ölçer Ağırlık mı? Geleceğin Dengesini Tartmak Bazen en basit sorular, geleceğe dair en derin tartışmaların kapısını aralar. İşte bugün tam da böyle bir merakın peşindeyiz. “Kantar kütle mi ölçer, yoksa ağırlık mı?” sorusu ilk bakışta lise fiziğinden kalma bir detay gibi görünse de, aslında geleceğin bilimi, teknolojisi ve insan algısı açısından oldukça kritik bir tartışmayı beraberinde getiriyor. Bu yazıyı yazarken aklımdan geçen şey sadece doğru cevabı bulmak değil; aynı zamanda sizlerle birlikte bu sorunun gelecekte ne gibi sonuçlar doğurabileceğini hayal etmek. Çünkü bilimin küçük detaylarında, büyük dönüşümlerin ipuçları gizlidir. Fiziksel Temeller: Kütle ve Ağırlık Arasındaki İnce Çizgi…
Yorum BırakZorla Görevlendirme Yapılabilir mi? Tarihsel Arka Plan, Hukukî Çerçeve ve Güncel Tartışmalar Giriş: “Zorla görevlendirme” neyi ifade eder? Zorla görevlendirme ifadesi, kamu personelinin rızası olmaksızın başka bir görev, yer veya kurumda çalıştırılması çağrışımını taşır. Burada kritik ayrım; angarya/“zorla çalıştırma” ile idarenin geçici görevlendirme ya da naklen atama gibi kanunda açık dayanağı olan tasarrufları arasındadır. Türkiye’de hukuk düzeni angaryayı kesin biçimde yasaklarken, kamu hizmetinin sürekliliği için bazı istisnaî görevlendirme araçlarına izin verir. Bu iki alan çakıştığında “zorla görevlendirme” tartışması doğar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 18. maddesi, “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır” der ve sadece sınırlı istisnaları sayar. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Tarihsel arka plan:…
Yorum BırakBir Ekonomistin Gözünden: Zeytin Aşısı, Kaynaklar ve Seçimlerin Ekonomisi Ekonominin özü, sınırlı kaynaklar karşısında yapılan bilinçli tercihlerdir. Her karar, bir fırsat maliyeti taşır; bir seçimin bedeli, vazgeçilen diğer olasılıklardır. Bu durum sadece finansal piyasalarda değil, doğanın sessiz düzeninde de geçerlidir. Bir ekonomist olarak bazen laboratuvar grafiklerinden çok bir zeytin ağacının gövdesine bakarak düşünürüm: “Doğanın üretim stratejisi bizim ekonomik modellerimizden ne kadar farklı?” Zeytin göz aşısı işte bu soruların doğal bir yansımasıdır. Çünkü o da bir yatırım, bir kaynak planlaması ve geleceğe yapılan stratejik bir tercihtir. Zeytin Göz Aşısı Ne Zaman Yapılır? Doğanın Takvimi, Ekonominin Ritmi Zeytin göz aşısı genellikle Mayıs…
Yorum Bırak“Ya Safi entel Safi” ifadesi, Türkçede genellikle “çok entel” veya “entel dantel” gibi anlamlarda kullanılan bir deyimdir. Bu deyim, bir kişinin aşırı entelektüel veya kültürel bir tavır sergileyerek, halktan veya sıradan insanlardan farklı bir duruş sergilemesini eleştiren bir anlam taşır. “Ya Safi” kısmı, Allah’ın Esmaül Hüsna’sında yer alan “Eş-Şâfî” ismini çağrıştırarak, “şifa veren” anlamına gelir. Ancak bu bağlamda, deyimin dini bir anlamı yoktur; daha çok halk arasında kullanılan bir tabirdir. Tarihsel Arka Plan “Ya Safi entel Safi” deyiminin kökeni, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına dayanır. Bu dönemde, Batı kültürünün etkisiyle entelektüel bir sınıf ortaya çıkmış ve bu…
Yorum BırakTürk Dilinin Şiveleri: Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan davranışları, kelimelerle şekillenir, ancak bu kelimelerin biçimleri bazen bilinçaltımızın derinliklerinden gelir. Bir psikolog olarak, her kelime ve her şive, bizlere bir toplumun ruh halini, duygusal altyapısını ve sosyal ilişkilerini anlatır. Türk dilinin şiveleri, sadece kelime farklılıkları değil, aynı zamanda bir toplumun psikolojik yapısını yansıtan derin izler taşır. Dil, insanın en temel iletişim aracıdır, ancak bunun ötesinde, insanın kendisini ifade etme biçimi ve dünyayı algılayışını şekillendiren bir yapıdır. Türk dilinin şiveleri, farklı coğrafi bölgelerde ortaya çıkan dilsel farklar olarak kabul edilse de, her şive bir psikolojik fenomenin yansımasıdır. Bu yazı, Türk dilinin şivelerinin…
Yorum BırakTepegöz Gerçekte Kimdir? İnsan Zihninin Karanlık Aynasında Bir Psikolojik Yolculuk İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak bazen mitolojik figürlere, halk hikâyelerine ya da efsanelere baktığımda, onların aslında insan ruhunun yansımaları olduğunu görürüm. Tepegöz, yalnızca bir Türk destanının korkunç yaratığı değil, aynı zamanda insanın iç dünyasındaki bastırılmış öfkenin, reddedilmiş benliğin ve yıkıcı arzuların sembolüdür. Peki, Tepegöz gerçekte kimdir? Bu sorunun cevabı, dışsal bir canavarda değil, çoğu zaman kendi içimizde gizlidir. Mitolojik Bir Canavardan Psikolojik Bir Metafora Tepegöz, Dede Korkut hikâyelerinde insan ile doğaüstü varlık arasında sıkışmış bir figür olarak anlatılır. Annesi bir peri, babası bir insandır. Bu melez köken, onun…
Yorum BırakKamus-ı Âlâm Kimin Eseri? Kadınlar Duygusal, Erkekler Stratejik, Peki Osmanlı’da Kim Sözlüğe El Attı? Haydi itiraf edelim… Birçoğumuz “Kamus-ı Âlâm” ismini ilk duyduğunda bunun ya çok ağır bir ansiklopedi ya da eski bir büyü kitabı olduğunu sanmıştır. 🤓 Gerçek şu ki, bu eser ne sihirli bir tılsım ne de uzaylılara yazılmış bir mektup! Ama kesinlikle Osmanlı tarihinin en kıymetli hazinelerinden biri. Şimdi gelin, kadınların empatik dünyasıyla erkeklerin çözüm odaklı stratejilerini birleştirip bu devasa eserin perde arkasına eğlenceli bir yolculuk yapalım. Stratejik Erkeklerin Dünyasında Bir Ansiklopedi: Şemseddin Sami Sahneye Çıkıyor 🎩 Önce cevabı pat diye verelim: “Kamus-ı Âlâm”, Osmanlı’nın en ünlü…
Yorum Bırak